Sıla mı, vuslat mı?

Bandırma Mübadele Paneli. Esat Ergelen, Kemal Arı, Alis Altan, Mehmet Karayaman

Bandırma’da Mübadele ve Göç Paneli Büyük İlgi Gördü

Lozan Mübadilleri Vakfı, 34. Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali kapsamında düzenlenen anlamlı bir panele imza attı. “Sıla mı, Vuslat mı? Mübadele ve Mübadillik” başlıklı etkinlikte, 1924 Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesinin bireysel ve toplumsal etkileri, tarihsel boyutlarıyla ele alındı.

Cumhuriyet Alanı’ndaki küçük sahnede gerçekleşen panelin moderatörlüğünü Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen üstlendi. Panelde, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Arı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karayaman ve Tarih Uzmanı Alis Altan konuşmacı olarak yer aldı.

Tarih Uzmanı Alis Altan, mübadelenin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerine ve toplumsal dönüşümlere dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Mehmet Karayaman ise 1924 mübadelesiyle Türkiye’ye gelen 380 bin mübadilden 38 bininin Balıkesir’e, bunların da yaklaşık 20 bininin Bandırma ve Erdek’e yerleştirildiğini aktardı. Karayaman, Bandırma’da bir “Göç Müzesi” ya da “Göçmen Evi” kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Kemal Arı da 40 yılı aşkın mübadele araştırmalarından edindiği bilgi ve belgelerle, bu zorunlu göç sürecinin tarihsel arka planını ve mübadillerin yolculuk hikâyelerini paylaştı. Arı ayrıca, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi bünyesinde bir “Göçmen Araştırmaları Merkezi” kurulmasının bölge ve akademik dünya için değerli bir adım olacağını belirtti.

Panelde konuşan Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen ise Bandırma’nın yalnızca mübadillerin değil, Çerkez, Tatar, Kazak gibi pek çok farklı topluluğun da göç yoluyla yerleştiği çok kültürlü bir yerleşim alanı olduğuna işaret etti. Ergelen, Bandırma’da bir göç müzesi kurulması halinde, bu sürece ülkemizde ilk göç müzesini kuran bir sivil toplum kuruluşu olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Lozan Mübadilleri Vakfı olarak, bu tür etkinliklerle mübadele hafızasını canlı tutmaya, tarihsel tanıklıkları gelecek kuşaklara aktarmaya devam edeceğiz.